MUTLU OL NAZIM
Ataol Behramoğlu’nun, Nazım Hikmet’in eşi Vera Tulyakova’nın anılarından yararlanarak yazdığı “Mutlu Ol Nazım” seyirciyi göründüğünden çok derinde bir Nazım portresiyle buluşturuyor.
…Sahneye bakıyorsunuz, evet Dilek Türker var, elle tutulur, gözle görülür bir insan, lakin iki insan daha sahnede, biri Nazım Hikmet, biri Vera...
Bir bakıyorsunuz, Nazım Hikmet, idam gecesi
"Zavallı bir çingenenin
Kıllı, siyah bir örümceğe benzeyen eli
Geçirecekse eğer
İpi boğazıma
Mavi gözlerinde korkuyu görmek için
Boşuna bakacaklar Nazım’a" diye ölüme kafa tutuyor, bir bakıyorsunuz güç veriyor, umut veriyor,
"Ben yanmasam
Sen yanmasan
Biz yanmasak
Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa" diyor, bir bakıyorsunuz, öyle bir memleket sevgisi ki:
"Memleketim, memleketim, memleketim
Ne kasketim kaldı senin ora işi,
Ne yollarını taşımış ayakkabım
Son mintanın da sırtımda paralandı çoktan
Şile bezindendi.
Sen şimdi saçımın akında,
Enfarktında yüreğimin
Alnımın çizgilerindesin memleketim."
DİLEK TÜRKER KİMİDİR?
Aziz Nesin’nin deyimiyle ‘Coşkular Prensesi’ Dilek Türker, tiyatrodaki 60. yılında aynı tutku, heyecan ve disiplinle seyircisiyle buluşmaya, demokrasi ve kültür mücadelesini sanat yoluyla yapmaya devam ediyor.